4 Ocak 2019 Cuma

HİKAYE


                                             

Dün yine seni anlattım bizim kızlara. Arkadaşımın gözlerinde gördüm sana heba edilmiş duyguları. Ben “Hayır ya, iyidir o.” dedikçe “Ne sevildin be adam!!” dedi içinden. Gördüm, duydum.
Biliyor musun hala iyi ki olmamış diyorum ama beni sevmediğini düşündüğümde bana değer vermeyişlerini hatırladığımda… Derince bir iç çekişe değişiyorum, sakince başımı sallayıp geçti diyorum, geçti.
Sana evet demiş. Fotoğrafı gördüğümde üzülmedim desem yalan olur. Ama şaşırmadım da. Bekliyordum, görmüştüm, sezgi diyelim. Sana harcadığım onlarca sayfada da dediğim gibi “mutlu ol”. Çok beceriksisiz bu dünyada. Üç beş çamurdan adam, hiçbir halta yaramayan.Sen kıvır bu işi ve mutlu ol. Ben senin mutsuzluk payını da üstlenirim gerekirse. Buncanın arasında seninkini lafı mı olur canım ya.
Şu sıra bir kanepe ve bir sehpadan ibaret hayatım. Onlarca sayfa arasına dağıldım, sayfaları çevirdikçe kendimi topluyorum. 
Lakin ya bir ses, ya bir fotoğraf ya da iki satır karalama. Onca sokmuşum seni hayatıma. Bir sene oluyor senin yolarına serildiğim, ayaklar altına aldığım duygularımı ve hala sana toz konduramıyorum içimde.
Sen başka bir kadının gözlerine bakarak şarkılar söylerken ben eski videoları izleyip hüzün dağlarına yaslanıyorum. Sana vermek için aldığım hediyelere bakıyor ve atmaya kıyamıyorum hala. Sen başka bir kadına meftun iken ben senden sökemiyorum tutuklu yanımı.
Aşk mı bu?
Bir yerde duymuştum
İki kişiden biri kaçar biri kovalarsa aşk olurmuş?
Sen kaçtın ben de kovaladım mı şimdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yeniden mi?

Bunu yazmanın erken olduğu kanısındayım ama yine de yazacağım. Dün uzun zaman sonra dışarı çıktım ve insanlara karıştım. Onlarca çi...