29 Mayıs 2014 Perşembe

YAZDIKLARIM HEP İNTİHARLARIMDIR

Yalnızlık bedenini sıkarken ve boğulurken benliğinin görünmez dehlizlerinde gecenin karanlığından bile daha karanlıklar içindeydi kadının düşünceleri .Yalnızlığı en çok böyle zamanlarda vururdu yüzüne .Tüm gün oynadığı oyunlara mola verirdi geceler. Kadının çok şey değil inceden sevilme isteğiydi içini dolduran .Bir adam vardı  bedenini ve kalbini verdiği ama bedeninden ötesini alamadığı bir adam .Buna da şükür diyebilecek kadar muhtaçtı kadın bu duyguya.Lakin ne adam ne de içinde yaşadıkları insanlar anlayabilirdiler kadını. Nitekim anlamadılar ve koca bir ayıp denizinde boğdular kadını hiçine.Hislerinin gölgesinde kalmış buruk gülüşlerini savururdu  kadın son damlasına kadar inadına ön yargıların . O tatlı zehri siper ederdi tüm kem düşüncelere.
Lakin kahkahaları da hep onu zehirlerdi kadının , her gülüşünde bir adım daha iğrenirdi kendinden..
Histeri krizlerine yakalanan bir roman kahramanı gibiydi kadın , hep bir yanı eksik yaşadıklarının ..Sevdiği adam onu sevmedikçe hırslandı , hırslandıkça başka adamlarla sevişti . Teninin ateşinde kavrulduğu adamı ararken başka adamlarının tenini haris ateşiyle kavuruyordu kadın. Erotizme teslim olmuş kalbi kuş gibi çırpınırken kafesinde gecenin sessiz çığlıklarıyla yarışırdı zevk çığlıkları .  Uzun soluklu günahlardı bunlar öyle demişti ya tanrı . Yapabileceği çok şey var mıydı ki kadının? Evde oturup o adamı beklemek bir intihardan farksızdı ki daha büyük girdapları düğümleyip asardı kendini duygularından  . Çok yüksek değildi bir tabure yüksekliğinden  ölüm. Nerede bir imkansızlık kuyusu ki oradan aşağı atlardı kadın bir aşktı sanki bu , karanlığa aşık bir ışık huzmesi yada mutsuzluğa aşık bir kahkaha gibi sınırındaydı her zaman imkansızlığın. Sıkılmıştı artık . Yataktan kalkıp bir cd taktı müzik setine ve bir sigaraya yavaşça değdirip dudaklarını öptü kadın . Bir kibrite uzanıp çaktı onu . büyülenmiş gibiydi o sönünce tekrar bir kibrit yaktı. O da sönüp düşünce yere doldu gözleri kadının .Tüm mutsuzlukları bir anda hücum etmişti . Bir kibrit daha yakıp sakince bıraktı yorganın üstüne , yanışını izlerken yatağın ne hıçkırıkları duruyordu kadının ne de titremeleri. Bağıra çağıra ağlayıp bir kibrit daha yakıp kitaplarının üstüne attı kadın ve izledi tutuşuşunu kağıtların heyecanla ve kahkahalar atmaya başladı bu sefer de . Sakince  omuzlarından aşağı indirdi siyah geceliğini kadın ve son kibriti onun üstüne atıp ellerini başının üstünde bağladı . Hissediyordu alev alevdi parmaklarının ucu. Çırılçıplaktı kadın ve bir adım attı alevlere . Çıplaklığını alevler sardı kadının ve öldü kadın o gece , orada .. Kimsenin haberi yoktu , olmadı , kimsenin umurunda da değildi zaten ..
Her gece bir kadın bu şekilde ölüyor , bilmiyor kimse özellikle sevilen o adamın birileri..Geceye and olsun ki hiçbir kadın sevilmiyor hakkınca ..Yazdıklarım hep intiharlarımın hikayeleri.. 

Yeniden mi?

Bunu yazmanın erken olduğu kanısındayım ama yine de yazacağım. Dün uzun zaman sonra dışarı çıktım ve insanlara karıştım. Onlarca çi...